Ah Adalet Vah Adalet – 1

 Merhabalar sevgili okurlarım. Türkiye’de adalet var diyebilecek kaç kişi vardır acaba? Adalet yok diyeceklerin başında ben geliyorum. Hele istinaf mahkemeleri tam bir felaket. Yargıtay’ın yükünü hafifletmek için kurulan İstinaf mahkemeleri sadece onay merkezi haline gelmiş durumda. Bana mail ile gelen birkaç örnekten yola çıkarak konuyu biraz anlatmaya çalışacağım. İlk gelen maildeki olay şöyle; Doğuda bir köyde adamın biri köyden uzakta olan tarlasında bir yardımcısı ile birlikte çalışırken, arazi anlaşmazlığı yaşadığı karşı bir aile tarafından baskına uğruyor. Daha açık anlatayım; adamlar çalışırken, arabalarla ve tam teçhizatla kalabalık bir şekilde grup gelerek baskın yapıyor. Tartışma sonrası ellerindeki sopa vb aletlerle saldırmaya başlıyorlar. Adamcağızda kendini korumak için av tüfeğiyle ateş ediyor ve birkaç kişiyi yaralıyor. Mahkeme Adamı suçlu buluyor ve 30 yıla mahkûm ediyor. İstinaf gerekçe bile yazmadan kararı onaylıyor. Yargıtay aynı şekilde kararı onaylıyor ve 50 li yaşlardaki adamı hapse gönderiyorlar. Düşüne biliyor musunuz adam kendi tarlasında çalışırken hazırlıklı gelen grup saldırıyor, adamcağız nefsi müdafaa amaçlı ateş ediyor, ölen yok 2 veya 3 kişi saçmalardan yaralanmış, mahkemelerin kararı ne 30 yıl… Bir diğer gelen mail günümüzün vebası haline gelen taciz ile ilgili. Devlet kurumundaki bir müdüre 2 lise öğrencisi iftira atıyor. Bizi elle taciz etti diyorlar. İlk kızdan 2-3 saat sonra diğer kıza tacizde bulunuyor güya müdür. Tanık şahit veya başka herhangi bir delil yok, sadece iki 16 yaşındaki kızın ifadeleri var. Müdüre 8 yıl mahkûmiyet veriliyor. Dava istinafa gidiyor ve binlerce dosyanın içerisinde nasıl oluyorsa o dosya 1 haftada istinafın önüne geliyor ve yine gerekçe açıklanmadan karar aynen onanıyor. Yalnız burada ayrı bir vahim olay var. İstinaf iki olayı ayrı ayrı değerlendirip 4’er yıldan karar veriyor ki Yargıtay boyutu kapansın diye. Çünkü 5 yıl ve üzeri davalarda Yargıtay’a gidilebiliyor. Burada tuhaf olan, madem olaylar ayrı ayrı değerlendiriliyor neden infaz süresi hesaplanırken yine ayrı ayrı değil de birlikte hesaplanıyor. Her iki durumda aynı şekilde değerlendirilse belki olabilir diyeceğiz. Bu veba haline gelen Taciz olaylarında mahkemeler önyargılı ve taraflı davranıyor. Neymiş Yargıtay içtihattı varmış; “Hiçbir namuslu bayan namusunu durup dururken ortaya koymaz” diye. Kısmen doğru olabilir ama günümüzde bu düşünülmesi gereken bir durum bence. Bir araştırma yapılıyor, İftirada bulunan kızın komşuları aile için sapkın ilişkilerden bahsediyorlar. Kız sosyal medya hesaplarında banyo şovlar vb şovlar yapıyor. Kızın ebeveyni ile ilgili araştırma yapıyorlar, Hayatı yalan olan biri olduğu ortaya çıkıyor. Neredeyse kendisini acındırıp para istemediği kimse kalmamış. Diğer kızın ebeveyni kendisini arayan Müdür’ün akrabasına “Milletvekili tanıdıklarım var ben bastırdım ve ben mahkum ettirdim” diyebilecek kadar ileri gidiyor. Gönderilen dosyaya bende baktım, inanın sıradan bir insan bile baksa bu kesinlikle beraat çıkacak dosya der. Ama maalesef adamcağız 8 yıl yiyor ve tutuklu. Evinde eşi, 2 si küçük 3 çocuğu ve dahi tüm sülalesi perişan…
Devam edecek…
Selam ve Dua ile

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.