Hele Karnende Bir Zayıf Olsun!

 "Temel ile Dursun Yatılı okurlar... Okulun son haftası Temel evine gider. Dursun'a:

-"Dursun, sen benim karneyi al bizim eve telefon et, babam telefona çıkarsa babamın anlamaması için bir zayıfım varsa Ahmet'in, iki zayıfım varsa Ahmet''in ile Mehmet'in selamı var, de."

Temel evine gider, Dursun karneyi alır ve Temel'i arar. Ama aksi ya, telefona Temel'in babası çıkar. Dursun:

-Temel'in babasına, Temel'e deyin ki; "Ümmeti Muhammed'in selamı var" der.

Yani anlayacağınız Temel'in bütün dersleri zayıfmış…

Çoğunuzun da malumu olan bu fıkra, esasında otoriter/baskıcı anne- babaların "hele karnende bir zayıf olsun görürsün," yaklaşımın/tehdidin doğal sonucudur… Dolayısıyla öğrencilerin bu sorunlu yaklaşıma karşı, kendilerini koruma refleksi, çabası ve hatta çırpınışıdır, mezkûr fıkrada anlatılmak istenen.

Evet, öğrencilerin en heyecanlı, en coşkulu, en mutlu, en sevinçli ve buna paralel olarak; en tedirgin, en kaygılı, en telaşlı, en sıkıntılı gündür, karne günü. Bu karmaşık duyguların kuşatmasına, en çok ilk ve ortaokul öğrencileri maruz kalırlar.

Esasında karne günü, ailelerin "çocuklarını kazanma" ya da "kayıp etmenin" en kritik günüdür. Dolayısıyla çocukların, kendilerini "teselli etme gayesiyle"  yanlış arayışlara girmemesi için, ailelerin karne haftası çocuklarına olumlu bir tutumla, gerekli psikolojik destek sağlayarak "olgunca" davranılma güvencesini hissettirmeleri elzemdir.

Yani öğrenciler, daha karnelerini almadan önce anne-babalar gerekli telkinleri yaparak çocuklarına güvence vermeliler.

Aksi takdirde karnesinde kırık not olan öğrenciler, karnesini okuldan almaya gitmemeye, eve gelmemeye, notları üzerinde oynamalar yapma, sahte karne düzenlendirme, evde odaya kapanma, aşırı üzülme, yalan söyleme ve intihar etme düşüncesi ve hatta intihar etme gibi istenilmeyen eğilimler göstermeleri kaçınılmazdır.

Nitekim karnesi isteği gibi olan yani başarılı öğrenciler, tatil boyunca karne muhabbetinin açılmasını arzularken, karnesi kötü olan öğrenciler ise, karne muhabbetinin açıldığı her ortamdan kaçarlar.

Evet, anne-babalar, başarısızlığa sebep olan bütün unsurları görmezden gelip tek suçlu olarak öğrenciyi ilan etmeleri oldukça yanlış, dolayısıyla istenilmeyen korkunç sonuçlar doğurur. Çünkü suçlu ilan edilen öğrenciye, onurunu incitme bağlamında her türlü yaklaşım ve ceza reva görülür. İşte bu sorunlu yaklaşım tarzının, hiç istenilmeyen sonuçların doğmasına zemin hazırlaması kaçınılmazdır.

Ayrıca yaşadığımız toplumda, bir insanın akıllı olmasını, yetenekli olmasını, başarılı olmasını ve en son kertede adam olup olmayacağını, öğrencinin karnesindeki notlarla ilişkilendirilmektedir… Bu sorunlu yaklaşım, toplumda anne-babalarda maalesef yaygın olan bir durumdur.

Oysa çok zeki, akıllı ve yetenekli olup da gerek öğretmeninin zırt pırt değişmesi, gerek öğretmen ve anne-babasının yanlış tutumundan ve gerekse tarafımızdan bilinmeyen özel bir sorundan ötürü, başarısız olan o kadar çok öğrenci var ki…

Dolayısıyla öğrencilerin "adam olup olmayacakları, ya da akıllı olup olmadıklarını "sadece karnedeki notlar kıstas alarak tespit edilemez…  Böylesi bir tespit sorunlu dolayısıyla isabetli bir tespit olmaz. Dahası böylesi bir tespit çocuğunuzu zinhar başarıya taşımayacaktır.

Evet, zaten karnesinde kırık not olan öğrenciler, ikircik cehennemi yaşamaktalar. Dolayısıyla anne-babaların çocuklarını tamamıyla kayıp etmek istemiyorlarsa, çocuklarını bu mezkûr ikircik cehenneminden/azabından kurtarmak için çaba sarf etmeleri, en rasyonel ve en olması gereken yaklaşımdır.

Anne- babaların, zinhar "hele karnende bir zayıf olsun, görürsün" gibi; incitici, tahrip ve tahkir edici tavırlardan, tutumlardan uzak durmalıdırlar. Hele kapitalist bir anlayışla: "Neyin eksikti," tarzında anlamsız ve faydasız tepkilerden özenle kaçınılmalıdır.

***

Son olarak bir fıkra ile bitirelim:

"Küçük temel elindeki karneyi gösteriyordu. Baba Temel sinirle:- Böyle bir karneyi getirmeyi utanmıyor musun?-Ben getirmedim ki, bu karne senin baba. Annem sandıkta bulmuş…JJ"

İyi Tatiller…

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.