Merhabalar sevgili okurlarım. Malumunuz üzere bu hafta 11 ayın sultanı Ramazan ayının ilk haftası. Öncelikle tüm Müslüman aleminin Ramazan ayını tebrik ediyorum. Bu Mübarek ay hürmetine tüm İslam alemindeki zulüm ve haksızlıkların son bulmasını Yüce Allah’tan niyaz ediyorum.

Bu mübarek aya girerken içimden geçen daha doğrusu hayal ettiğim bir dünyadan bahsedeyim istedim bu yazımda.

ABD kabadayılık yerine dünyaya Osmanlının yaptığı gibi abilik yapıyor. AB Türkiye’yi tam üye yapmış. ABD, Avrupa ve Batı dünyası hiçbir yeri sömürmüyor. Ortadoğu ve Afrika’daki yerel zenginlikler yerel ülkelerle birlikte ve onların çıkarları da gözetilerek işlenip tüm dünyanın hizmetine sunuluyor. Türkiye’de terör bitmiş kardeşlik, birlik ve beraberlik içinde huzurlu bir ülke olmuş. Ortadoğu’daki tüm terör olayları bitmiş, Petrol için ABD ve batı hiçbir ülkede demokrasi ayağı altında huzursuzluklar çıkarmıyor. Önce terör örgütleri kurup silahlandırıp daha sonra ülkeyi kurtarmak bahanesiyle hiçbir ülke işgal edilip yüzbinlerce Müslüman katledilmiyor. Türkler ve Kürtler kardeşlik bağlarını pekiştirmiş, ayrılık yerine bin yıldır olduğu gibi birlikteliğin en güzel örneğini sunuyorlar tüm dünyaya. Petrol ve doğal zenginlikler adil bir şekilde paylaşılıyor.

Tüm Dünyada Müslümanlar huzur içinde ve dışlanmadan hayatlarını yaşıyorlar. Trilyonlarca dolar silahlara harcanmıyor. Bu paralar her ülkede kendi halkının refah ve huzuru için harcanıyor.

Türkiye süper güç olmuş ve atası Osmanlıdan aldığı gelenekle dünyaya denge unsuru olarak adalet ve huzur dağıtıyor. İslam alemi birlik olmuş ve Halifelik makamı tekrar tesis edilmiş.  Tüm dünyada her inançtan insan her ülkede huzur ve güvenle yaşıyor.

Türkiye’de her fikirden insan birbirine saygılı davranarak yaşıyor. Kimse hain planlar ve tuzaklar kurmuyor. Her kesin ortak derdi vatan ve bayrak olmuş. Koltuk ve siyasi rant uğruna kimse takiye yapmıyor.

Herkes karşısındakine saygı duyuyor. Gücü eline geçirenler o gücü kendinden olmayanlara zulüm aracı olarak değil, herkese adil şekilde ve hukuk içerisinde kullanıyor. Hiç kimse Kazanmak için her yol mubahtır düşüncesine girmiyor.

Demokrasi ayağı altında kimse demokrasinin altını oymuyor. Devlet büyüğü hangi fikirde olursa olsun kimse ona hakaret etmiyor ve ülkesinin temsilcisi olduğu için saygı duyuyor. 

Tüm dünyada işverenler işçinin hakkını zamanında ve hakkıyla veriyor. İşçiler işlerini sadakatle yapıyor. Sözler yeniden senet olmuş. Herkes borcuna sadık olmuş, kimse borcunu ödemeyip milyarlarca yatırım yapmıyor başka alanlara. Her makama getirilenler birilerinin adamı olduğu için değil Liyakate göre atanmışlar. Kadın hakları adı altında aile ve toplumun dinamikleriyle oynanmıyor. Komşusu aç iken kimse tok yatmıyor vesaire vesaire….

İşte ben Öyle bir dünya hayal ediyorum.

Bazılarınızın; “Hayaller yazıdaki gerçekler günümüz” dediğini duyar gibiyim.

“Bu dünya bizim kirletmeyelim, birbirimize zehretmeyelim.”

 (Anonim)

Selam ve dua ile…