Otobüs hareket etmiş, bensiz adam yerinde duramamış, gözden kaybolana kadar güzel gözlüye bakakalmış, İçi çok acımıştı. Güzel gözlüde bensiz adamın arkasından otobüs gözden kaybolana kadar gözyaşları içinde arkasından bakmış, dizlerinde takat kalmamıştı. Yüreğinin yarısını eksik hissetmeye başlamıştı. Çaresiz eve döndü ve kendini odasına kapattı güzel gözlü. Artık dışarı çıkmak istemiyor, sürekli bensiz adamın sevdiği şarkıları dinliyordu.
Bensiz adamın yolculuk süresince kalbi hızlı atıyor, göğsünde olanlara anlam veremiyordu. Bir yandan canından çok sevdiği güzel gözlüden ayrılmanın üzüntüsü, bir yandan başına neler geleceğinin korkusu…
Yolculuk devam ediyor ancak bir türlü bitmek bilmiyordu. Yol boyunca derinlere dalıp gidiyordu. Nihayetinde otobüs ilçeye varmış, bensiz adamda kaldığı yurdun yolunu tutmuştu. Biran önce tasdiknameyi alıp güzel gözlüsüne dönmekten başka bir şey düşünmüyordu.
Yurdun önüne geldiğinde, iki yıl boyunca birlikte zaman geçirdiği, çok sevdiği arkadaşı Çetinle karşılaştı. Şok olan çetin çığlıklarla koşup bensiz adama sarıldı. Çığlığı duyan yurttaki diğer öğrencilerde camlara üşüşmüş, yurt Müdürü ve yardımcıları da dışarı fırlamışlardı. Müdür ve hocalar bensiz adamı görünce kısa süreli şok yaşadılar. Bensiz adam müdür ve yardımcılarının ellerini öptü ve sarıldılar birbirlerine. Çalışkanlığı, saygısı ve merhametinden dolayı Müdür ve diğer hocalar bensiz adamı çok severlerdi.
İçeri davet ettiler bensiz adamı. Bensiz adam, tasdiknameyi alıp hemen geri döneceğinin söyledi. Bu lafın üzerine müdür bey çok kızdı, gel hasret giderelim gece kal yarın ne yapmak istiyorsan yap dediler ve ısrarlar sonucu bensiz adamla içeri geçip sohbete başladılar. Bensiz adam kısaca başından geçenleri anlattı. Müdür bey; Bak oğlum biz seni çalışkanlığının yanında saygın ve merhametinlede severdik. Ama sen çok merhametsiz çıktın diyerek sitemle karışık azarladı bensiz adamı. Baban geldi yurda, aylardır senden haber bekliyorlar, babanın ne halde olduğunu ailenin neler çektiğini hiç düşündün mü diye sordu.
O ana kadar ailesi aklına gelmemişti bensiz adamın. Duydukları karşısında çok üzüldü ve ne diyeceğinin bilemedi. Duraksayıp tek kelam edemedi. Müdür bey; Bak oğlum ne yaparsan yap ama önce git aileni gör, babanı gör, yaşadığını ve seni görsünler sonra yine ne istersen onu yaparsın dedi. Yatana kadar diğer arkadaşlarla hasret giderdi bensiz adam. Yurttakiler kıyak yaparak bensiz adamın her zaman yattığı ranzayı ona ayarladılar. Can arkadaşı çetinle yatakta sohbete devam ettiler. Çetinde Müdür beyin söylediğini tekrarladı. Bensiz adam, korktuğunu ve geri göndermezler diye çekincesini anlattı. Çetin; Yarın beraber gideceğiz aileni göreceksin sonrasında söz ben seni geri getireceğim dedi.
Sohbet bitince yataklara geçtiler. Bensiz adamı bu defa aile telaşı aldı. Acaba ne tepki vereceklerdi? Nasıllardı? Olaylar ne olmuştu? Kendisini nasıl karşılayacaklardı ve geri dönmesine izin vereceklermiydi gibi düşüncelerle sabaha kadar uyuyamadı. Sabah ezanıyla kendine geldi. Abdestini alıp namazını kıldıktan sonra etüt saatinde kenara çekilmiş ve kitap okuyormuş gibi yapıyordu. Oysa kafasında onlarca soruyla uğraşıyordu. (Yurt çok disiplinliydi, etüt saatleri, giriş çıkış saatleri, uyku saatleri vb. her şey planlı programlıydı. Yurt anılarından yazımızın ilerleyen bölümlerinde bahsedeceğiz).
Kahvaltı yaptıktan sonra diğer öğrencilerle beraber okulun yolunu tuttular. Okula geldiğinde herkes meraklı gözlerle bensiz adama bakıyor, hoş geldinler ve sarılmalarla karşılıyorlardı bensiz adamı. İdari Kısıma geldiğinde Müdür bey ve öğretmenlerde aynı şekilde bir yandan sitem bir yandan özlemle aynı tepkileri gösterdiler bensiz adama. Çalışkanlığı, saygısı ve merhametiyle okulda tanınan ve sevilen bir öğrenciydi. Müdür beye kısa bir anlatımdan sonra tasdiknameyi almak istediğini söyledi. Müdür bey tasdiknameyi normalde velinin alabileceğini ancak ailesini görmek şartıyla kendisinede verebileceğini söyledi. Bensiz adamın okumaya devam etmek istemesini memnuniyetle karşıladı ve ileride iyi bir meslek sahibi olacağına kalpten inanıyordu. Bensiz adam müdür beye söz verdi ve çetinle beraber okuldan ayrıldılar.
Bensiz adamın yanında yeterince para vardı. Çetinle beraber taksiye binip köyün yolunu tuttular. Bensiz adamın ağzını bıçak açmıyor, kalbide çok hızlı atıyordu. Derken evin bahçe kapısının önüne geldiler. Taksiden ilk çetin indi. Bensiz adam taksiden indiğinde ablalarından biri öyle bir çığlık attıki neredeyse tüm köy duydu. Evdekiler teker teker bahçe kapısına doğru koşuyor, bensiz adamı gören yere yığılıyordu…
Devam edecek…
Selam ve Dua ile
Nevzat ERTEKİNOĞLU
Yazar – Mali Müşavir - Bilirkişi
nertekinoglu@gmail.com