Kanser, bir organ veya dokudaki hücrelerin kontrolsüz ve düzensiz çoğalması ile oluşan kötü huylu tümörler(kitlelerdir) veya bunun sonucunda oluşan hastalıktır. Dolayısıyla vücudumuzdaki tüm doku veya organlardan kanser gelişebilir.
Türkiye’de her yıl 96 bin erkek, 67 bin kadın olmak üzere 163 bin kişiye kanser tanısı konulmaktadır.
Dünyada kanser, kalp-damar hastalıklardan sonra % 22 oran ile ikinci en sık ölüm nedenidir ve 2030 yılında bu oranda 2 kat artış olabileceği öngörülmektedir. Dünya geneline bakıldığında erkeklerde akciğer ve prostat kanseri; kadınlarda ise meme kanseri en sık görülen kanser türleri olarak ilk sıralarda yer alır.Türkiye’de bu durum benzerdir ve kadınlarda 2. en sık kanser tiroid kanseridir. Bağırsak kanseri ise hem dünyada hem Türkiye’de kadın ve erkeklerde 3. en sık görülen kanser türüdür. Çocuklarda ise en sık lösemi görülür. Globalleşen dünyada bilim ve teknikteki hızlı gelişmeler insanoğluna beraberinde konforlu ve rahatça ulaşılabilir bir hayat sunarken bir yandan da öngörülemeyen zararlı alışkanlıklar ve sağlıksız bir tüketim toplumunun ortaya çıkmasına sebep oldu. Meydana gelen bu tüketici toplum her şeyi hazır ve hızlı bir şekilde tüketme, sosyal aktivite ve davranışlardan kaçınıp hareketsiz kalma ve bunun sonucunda obez olma (fazla kilolu), işlenmiş gıdalar tüketme (genetiği değiştirilmiş organizma-GDO), sanayi ve ürünlerinde çıkan zararlı atık ve dumana maruz kalma, elektronik eşyalardan sızan radyasyona saatlerce maruz kalma,alkol ve sigara kullanma ile hücrelerin kalıcı hasarlarına sebep olup kanser olmasına sebebiyet vermektedir. Burada bilinçli bir topluma çok iş düşmektedir. Peki kanserden korunmak için ne yapmamız gerekir? Biz bunları altın kurallar diye belirtip tek tek sıralayalım: Düzenli ve temiz havada egzersiz yapılmalı (yürüyüş, yüzme, bisiklet sürme, koşma vb. sporlar yapılmalı), sigara ve diğer tütün mamüllerinden uzak durulmalı, sağlıklı saklama ve pişirme kurallarına uyulup doğal ve dengeli beslenmeli (işlenmemiş gıdalardan kaçınılıp günde 2 - 2.5 litre su tüketilmelidir), güneşin zararlı etkilerinden korunmalı (günlük 15 dakika kollar ve yüz açık bir şekilde saat 10:00-14:00 arası D vitamini sentezi için güneşlenme yeterlidir), alkolden uzak durulmalı ve gereksiz her türlü tıbbi ve bitkisel ilaç alımından kaçınılmalıdır.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) önerisiyle Türkiye’de ilk sıralarda yer alan meme, rahim ağzı (serviks) ve bağırsak (kolorektal) kanserler için toplum tabanlı tarama programları hayatta geçirildi. Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezi (KETEM) ülkemizin 81 ilinde meme, rahim ağzı (serviks), ve bağırsak (kolorektal) kanserleri ile ilgili ücretsiz tarama imkanı sunuyor. Bu tarama Sağlık Bakanlığı tarafından Toplum Sağlığı Merkezlerinde,Halk Sağlığı Merkezlerinde , Aile Hekimliklerinde ve Devlet Hastanelerinde ücretsiz olarak yapılmaktadır. Bu amaçla;
1)- Meme kanseri için 40 yaş üstü her bayana 2 yılda bir Mamografi çekilip doktor tarafından muayene edilmeli,
2)- Rahim ağzı (serviks) kanseri için 30 yaş üstü bayanlara 5 yılda bir pap smear (rahim ağzından sürüntü) alınmalı,
3)- Bağırsak (kolorektal) kanser için 50 yaş üstü herkese yıllık gaitada gizli kan(büyük abdeste görülmeyen kan) bakılmalı ve 10 yılda bir kolonoskopi yapılmalıdır.
Şunu da unutmamak gerekir ki, kişinin periyodik olarak cilt muayenesini yapması, vücudundaki benlerin renk, şekil ve boyut değişikliğinin sonucunda cilt doktoruna başvurması gerekmektedir.
Ayrıca kilo kaybı ve gece terlemeleri sebat eden ateş varlığında da muhakkak doktorunuza başvurmalısınız.
Sakın unutmayın KANSERDE ERKEN TEŞHİS HAYAT KURTARIR…
Sağlıcakla Kalın….