“Sensiz mi Geçecek sevda mevsimi ?”

Hastaneye varan Mirzo Levent Morgun yolunu tuttu. Çekmece çekildiğinde zar zor gözlerini açarak baktı ve kefenli yatanın bensiz adam olmadığını gördü. Bir yandan sevindi, diğer yandan 16 yaşlarındaki bu sokak çocuğu için üzüldü ve ayrıldı hastaneden.

İşyerindekilerde tanıdıklarına haber salmış, birçok kişi sokak sokak bensiz adamı arıyorlardı. Bensiz adamın çekincesini bilen  Ali bey polise haber verilmemesini istemişti. Zira baştan beri bensiz adamın halinde başka bir durum olduğunu biliyordu.

Aradan neredeyse bir hafta geçmiş ve bensiz adam hala bulunamamıştı. Ali bey güzel gözlüyede haber göndermiş ve bensiz adamın kayıp olduğunu bildirmişti. İçi parçalanıyor, tanıdıklarına ve babasına bulunması için yardım etmelerini istiyor ancak bensiz adama dönüş noktasındaki olumsuz tavrını sürdürüyordu. Bensiz adama olan özlemini onun sevdiği tarzda müzikler dinleyerek gidermeye çalışıyordu güzel gözlü.

Mirzo Levent’in aklına bensiz adamın Adana’ya ilk geldiğinde kaldığı yer olan otobüs terminalindeki harabe geldi. Taksi tutarak hızla terminaldeki harbeye gitti. Harabeye vardığında yerde toz ve pislik içinde  iki büklüm yatan birini gördü. Eğilip dürttüğünde yüzü gözü kararmış zayıflıktan kemikleri dışarı çıkmış bensiz adamı görünce çok mutlu oldu, haline de çok üzüldü. Zorla kolundan tutarak eve götürdü ve yıkanıp yemek yemesini sağladı. Bir nevi dejavu yaşıyorlardı. Bensiz adam tüm olanları Mirzo Levent’e anlattı. Bundan sonraki süreçte onunla da takılmak istediğini ve hayattan alınacak bir intikamının olduğunu söyledi. Duydukları karşısında çok şaşırdı Levent. O masum güzel yürekli Bensiz adam gitmiş yerine başkası gelmişti sanki. Tabi bunun sebebi aşk acısı ve kabullenememeydi.

Bensiz adam işine geri döndü. Çalışkanlığında bir fark yoktu. Aynı otelde kalmaya da devam etti. Yalnız daha sert bir yüz ifadesi, daha ciddi tavırlar ve mümkün olduğunca az konuşan biri oluvermişti. Yaşadıklarını bilenlerde durumu hoş görüyordu. Kral odasında kalırken walkman dan dışarıdan da duyulacak şekilde şarkılar dinliyordu. Bu aralar en çok dinlediği şarkı, Alihan’ın “Sevda mevsimi” şarkısıydı.

Adana’da “Altın Koza” etkinlikleri yapılıyordu o yıllarda. O dönemde pop müziği müthiş bir çıkış yapmıştı. Sanatçılar konserlere geliyordu. Mirzo levent ve ekibi bazı sanatçıların özelliklede büyük sanatçıların stadyumda verdiği konserlerde yakın korumalık yapıyordu. Ekibe kendi isteğiyle bensiz adamda katıldı.  İlk görev alacağı konser, çocukluğundan beri hayran olduğu İbrahim Tatlıses konseriydi.  İlk kez bu kadar kalabalık karşısına çıkmış, İlk kez hayran olduğu sanatçıya etrafında çember oluşturacak kadar yakın olmuştu ve çok heyecanlıydı. Konser boyunca elinden gelenin fazlasını yapmış, bir ara İbrahim Tatlıses’in kafasını okşamasıyla da çok mutlu olmuştu.

Günler günleri kovalıyor, bensiz adam güzel gözlüyü unutmak için uyku dışında hep bir şeylerle meşgul olmaya çalışıyordu. Artık duyduğu özlem bir kızgınlığa ve gurur meselesine dönüşmüştü. Güzel gözlüye olan hırsını yaşamdan çıkarmaya çalışıyor gibiydi. Artık belinde silahla dolaşıyor, Mirzo leventle geceleri geziyor ve haksızlığa uğrayanların yanında oluyordu. O merhametli ve güzel kalpli bensiz adamdan eser kalmamış, ciddi ifadeler ve hırsla dolu bir yüzü vardı artık.

Bir gece Yaşadığı otele Mirzo Levent in düşmanlarından olan Sarı Ahmet ve adamları baskın düzenleyip,  korkutma amaçlı havaya ateş ettiler. Aslında mesajları Mirzo Levent’e idi . Bunun duyumunu alan ve neredeyse bir aydır hasretiyle yanıp tutuşan güzel gözlü, işyerindekiler vasıtasıyla bensiz adam mesajlar göndermeye başlamıştı. Bu defa bensiz adam mesajlara olumlu yanıt vermiyor, daha çok kavga ve olaylara karışıyordu. Güzel gözlü bensiz adama hüzün dolu bir mektup gönderdi…

Devam edecek…

Selam ve Dua ile

Nevzat ERTEKİNOĞLU

Yazar – Mali Müşavir - Bilirkişi

[email protected]