Merhabalar sevgili okurlarım. Tam iki ayın ardından bu köşemde yine sizlerle birlikteyim. Malumunuz üzere bu yılda yaz tatilimi Ahlat’ta geçirdim. Yaklaşık 30 gün kaldım ama inanın yetmiyor. O kadar çok akraba, ata dostu, eş dost ve komşu var ki bazılarına misafirliğe gidemedik bile. Buradan tekrar uğrayamadıklarımın affına sığınıyorum. Günler güzelim memleketimde su gibi akıp gidiyor gerçekten.
Malumunuz üzere, tatilimi özellikle Ahlat Kültür Haftasına denk getirmeye çalışıyorum. Her yıl olduğu gibi bu yılda Kültür Haftası muhteşemdi. Bu yıl Çarho’da ilk kez kurulan OBA muhteşemdi. Yine mehteran eşliğindeki yürüyüş ve kapanış konserleri tek kelimeyle görülmeye değerdi. Bana göre bu yılki tek ve en büyük eksiklik bütün bu Kültür Haftası etkinliklerinde Hiçbir Ahlat Derneğinin davet edilmemiş olmasıydı. Başka bir deyişle organizasyonlarda Ahlat derneklerinin bir nevi devre dışı bırakılmış olmasıydı. Ahlat Obasında yok yoktu. Ok stantları, Selçuklu çadırları, Eski Türk atlı oyunları, tüm Türk boylarının bayraklarının ve simgelerinin bulunduğu platformlar, piknik alanları, spor ve etkinlik alanları… Gerçekten de muhteşem bir organizasyon olmuştu. Özellikle İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve başkanına, İstanbul’da yaşayan bir Ahlatlı olarak en kalbi duygularımla teşekkür ediyorum. Zira Obadaki hemen her şeye sponsor olmuşlardı. 
Gelelim bu yılki etkinliğin en önemli noktasına. Bu yıl sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan himayesinde ilk kez (olması gerektiği gibi) 1071 Malazgirt zaferi etkinlikleri Ahlat’tan başlatıldı. Zira Alparslan’ın otağı olan Ahlat bunu çoktan hakkediyordu.
1071 Ahlat-Malazgirt etkinlikleri çerçevesinde, sayın Cumhurbaşkanımızın Ahlat’a gelecek olması tüm gözleri şirin Ahlatımıza çevirmişti. Tüm ulusal kanallarda günlerce şirin ilçemiz Ahlat ismi geçiyordu. Ahlat’ımızın ismi Diriliş Ertuğrul dizisinden bu yana bu kadar fazla dile getirilmiş oluyordu. Ahlat Oba’sındaki etkinlikler TRT SPOR kanalında canlı yayınlandı. Bu ilçemiz ve turizmi için bulunmaz bir nimet olmuştur bana göre.
En nihayetinde beklenen gün geldi. Tarihler 26 Ağustos 2018’i gösterdiğinde, 2 saat gecikmelide olsa yoğun güvenlik önlemleri altında Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan Ahlat’a geldiler. Tabi ki bende oradaydım. Önce açık hava müzesi gibi olan Selçuklu mezarlığını ziyaret ettiler. Daha sonra 4 saattir kendilerini bekleyen biz Ahlatlılara seslendiler. O muhteşem coşkuyu facebook sayfamdan canlı olarak sizlerle paylaşmıştım.  Sayın Cumhurbaşkanımızın Ahlata verdiği önem hepimizin malumudur. Özellikle Ankara ve İstanbul’dan sonra 3. Cumhurbaşkanlığı Köşkü’nün Ahlat’a yapılacağının müjdesini vermesi bizlerin kalbindeki değerlerini kat be kat artırmakla kalmadı, ecdadımızın da ruhlarını şad etmiş oldu.  Rabbim kendilerine sağlıklı uzun ömürler versin.
Ancak daha sonra bazı duyumlarım beni üzdü. Cumhurbaşkanımızın bu kararına sevinç çığlıkları atması gereken bazı hemşerilerimizin sırf siyasi davranarak eleştirmeleri beni derinden yaraladı. Kendimize gelelim beyler; 24 bin nüfuslu bir ilçeye böyle bir şeyin yapılması ancak şereftir. Bu yıl sadece etkinlik zamanında Ahlat’ımızın nüfusu yaklaşık 60 binlere ulaştı. Bu ve bu tarz şeyleri eleştirmek yerine, bunu nasıl değerlendirebiliriz ona bakmalıyız.

Alpaslan’ı Malazgirt’e ben yolladım
Ertuğrul'un Osman Bey’in beşiğini ben salladım
Ben sabır taşıyım Adım ve tarihimdir saltanatım
Beni hala tanımadınız mı Ben Ahlat'ım
(Ahmet Turan KAZGÖL)
Selam ve Dua ile