Merhabalar sevgili okurlarım. Son yıllarda ABD’ye bir şeyler oldu. Özellikle Türkiye düşmanlığında çağ atlıyorlar. Eskisi gibi gizli gizli değil, açık açık yapmaya başladılar. Önce Türkiye ile müthiş işbirliğine giren ülkeleri teker teker halletmeye başladılar.
Libya ile müthiş bir ticari ve gönül birlikteliği oluşmuştu. Hemen Libya’yı karıştırmak için Muammer Kaddafi bahanesiyle ülkeyi karıştırdılar. Yüzbinlerce kardeş birbirini öldürdü ve öldürmeye devam ediyor. Bu aptallığı yapan Libya halkı şu anda Kaddafi dönemini mumla arıyor.
Mursi döneminde Mısır ile Kardeş iki ilke olduk. Baktılar ki Mursi’ye söz geçiremeyecekler ve Türkiye ile ilişkilerini geriletemeyecekler, Hemen klasik yöntemleri olan darbe ile Mursi’yi devirdiler. Kukla Sisi’yi getirttiler Mısır’ın başına. Bu süreçte binlerce Mısırlı insan birbirini öldürdü.
Türkiye, komşularla sıfır problem diye bir dış politika geliştirdi. Neredeyse Mekke’ye kadar vizesiz ve sınır yokmuş gibi gidilip gelinecek noktaya gelmişti ki hemen bir şeyler oldu. Suriye’de ESAD karşıtı gösteri ve çatışmalarla ülkede milyonlarca kardeşin birbirini öldürdüğü bir ortam yarattılar. Sonrada DEAŞ’ı icat edip Suriye’yi istedikleri gibi bölüp parçalamaya zemin hazırladılar. Planlarını da uygulamaya koydular. Fırat Kalkanı harekatın da 7 ay direnen DEAŞ, ABD güdümündeki PYD’nin Rakka ve Deyrezzor harekatında neredeyse çatışmadan geri çekildi. Hiç düşündünüz mü neden? Çünkü her iki tarafın arkasında ABD var.
Gerçi sadece ABD değil, Batı devletlerinin de ABD den farkı yoktur bu konularda.
Bu mantıklarının ilkini IRAK’ta uygulamadılar mı? Önce Saddam’a sen Kuveyt’e gir arkandayız dediler, Daha sonra bunu bahane edip Saddam’ı ve asıl Irak’ı darmadağın ettiler. Sahi Saddam’ın 300.000 kişilik özel muhafızlarına ne oldu bilgisi olan var mı?
Irakta güç kuvvet kalmadı şimdi. İstedikleri kişiyi başa getirdiler ve istediklerini de o kişilerin ağzından söylüyorlar. Hatırlayın daha birkaç ay öncesine kadar pantolonunu çeken Irak başbakanı Türkiye’ye rest çekiyordu. Başika ve diğer bölgelerdeki Türk askerlerinin ülkeyi terk etmesini istiyordu. Oysaki Türk askerini oraya çağıranlarda kendileriydi. Daha Sonraları İran Şii kimliğiyle girişimlerde bulundu ve Irak Başbakanı yavaş yavaş ABD güdümünden çıkmaya başladı. Tamda bu sırada ABD Irak’ta Kürt kartını sürdü oyuna. Barzani’yi referanduma zorlayan, garanti veren ABD ve İsrail’dir. Amaçları İran-Irak-Türkiye’ye Kürt kimliği üzerinden rest çekerek, O bölgede küçük ama güdümlerinde olan bir kukla Kürt devleti kurmaktır. Hatta Küçük İsrail dersek çokta ileri gitmiş olmayız. Yanlış anlaşılmasın orada yaşayan Kürt kardeşlerimize Yahudi demek istemiyorum. ABD ve İsrail’in planının bu olduğunu söylüyorum. İnanın bu konuda çok tecrübeliler. Merak edenler lütfen bir araştırma yapsınlar. Filistin’e ufak bir nüfus olarak gelip nasıl bir İsrail devleti oluşturduklarını, Filistin’i nasıl işgal ettiklerini ve dahi Filistinli diye bir milleti nasıl yok etme derecesine getirdiklerini göreceklerdir. Bu günde Kuzey Irak ile ilgili plan aynıdır.
Burada insanı üzen, Barzani’nin ve Bölgesel Yönetimin, Türkiye İle değil ABD ve İsrail ile aynı yolda yürümeye çalışmasıdır. Oysaki Türkiye her daim Barzani ve Kürt Kardeşlerimizin yanında yer aldı. İçten, samimi ve karşılık beklemeden. Çünkü Bizler (Türkiye) için Kürt demek; Enişte-Hala-Dayı-Teyze-Yeğen-Damat-Gelin-Komşu-Baba dostu-Arkadaş vb.dir. Oysa ADB ve diğerleri için; Türkiye’yi güçsüzleştirmek için maşa-Doğalgaz-Petrol-Çıkar vb.dir.
Bu güne kadar birçok ülkede yaşananlardan hiç mi ders alamıyoruz. İşin içinde çıkar varsa, ters düştüğünüzde veya çıkar bittiğinde ilk ve asıl darbeyi yiyeceğiniz o çıkar dostlarınız olacaktır.
Şimdi bu yazımı okuyan herkese soruyorum; ABD ve İsrail, Kürt Kardeşlerimizi Türkiye’den daha mı çok seviyor?
Devamı haftaya…
Selam ve Dua ile…