Bu toplantıyı izlerken dikkat ettim, yine en sert ve dik duruş Türkiye’den geldi. ABD’nin uşağı Suudi Arabistan, darbeyle getirdikleri Sisi’nin ülkesi Mısır, Katar’ı boğmaya çalışan kukla körfez ülkeleri ya katılmadı yada en düşük seviyede katılım sağladı. En nihayetinde, Türkiye’nin hazırladığı metin sonuç bildirimi olarak ilan edildi. Bildiride, Doğu Kudüs’ün Filistin’in başkenti olarak tanınması önerildi. Bu çok ama çok önemli ve cesaret isteyen bir karardı. Bu bir yerde dünyanın efendileri ABD ve İsrail’e en net başkaldırıydı. Kolayda değildi tabii. Yıllardır korkutulmuş millet ve devletler idi onlar. Cesaret verecek ve dahi arkalarında duracak Lider ve Ülke aramaktaydılar. Hep ezilmiş ve içlerinde birlik sağlayamamış millet ve ülkelerdi onlar. En nihayetinde beğenelim veya beğenmeyelim, Erdoğan lider olarak tüm mazlumların ve ülkelerin umudu olmuş durumda. Kimilerimizin Kasımpaşalılığından şikayet ettiği Erdoğan’ın başarısıdır bu.
Lider dediğin cesur olmalı, ölümden korkmamalı, başkalarının oyuncağı olmamalı ve dahi temsil ettiği millete önderlik yapmalıdır. İlk yıllarından itibaren her türlü haksızlıkları, Dünyadaki adaletsizliği haykırdı ve haykırmaya devam ediyor. Bu, uyku moduna girmiş birçok lider ve milleti uyandırdı. Ülkemizde kendisini bir kaşık suda boğacak bir sürü insan olduğunu biliyorum ve acıyorum onlara. Birini sevmeyebilirsiniz ama bu kin ve nefreti anlamakta güçlük çekmiyorum desem yalan olur. İddia ediyorum birçok ülkede seçime girse ülkemizde aldığı oydan çok daha fazla oy alır Erdoğan. O nedenle bu kritik zamanlarda bize düşen; MHP Lideri Sn. Devlet Bahçeli gibi ülkemiz çıkarları için Erdoğan’ın yanında yer almaktır. Siyasi olarak farklı görüşte olan ve sevmediğiniz lidere düşmanlığı ülkeye ihanet noktasına getirmenin sonu; Libya-Mısır-Irak-Suriye vb. olmaktır. Libya’da şu anda köle pazarları kuruluyor ciddi manada. Kaddafi’yi mumla arıyorlar, hatta Iraklılar Saddam’ı bile mumla arıyorlar desem abartmış olmam.
İşte o Erdoğan liderliğindeki Türkiye, Kudüs olayını BM (Birleşmiş Milletler)’ye taşıdı. Ancak beklendiği üzere ABD’nin vetosuyla karşılaştı. Bilindiği üzere BM Güvenlik Konseyinde 5 daimi ülkenin veto hakkı var. Bunlar; ABD-Rusya-Çin-İngiltere- Fransa’dır. BM Güvenlik Konseyi 5 daimi ve 10 geçici üye ülkeden oluşmaktadır. Yukarıdaki 5 ülkeden birini veto etmesi halinde diğer tüm ülkeler evet dese dahi Konseyden karar çıkmamaktadır. BM de birde genel kurul vardır. Burada 196 Ülkenin Temsilcileri vardır (5 Daimi ülkede dahil). Buradan karar çıkması daha kolaydır. İşte bunu iyi bilen Erdoğan liderliğindeki Türkiye, Genel kurula taşıdı Kudüs kararını. ABD toplantı öncesinde açık açık tehdit etti. Ancak buna rağmen, vicdan sahibi ve biraz dahi olsa cesaretlenmiş olan 128 ülkenin oyuyla, ABD ve İsrail, hayatlarında ilk defa böylesine tokat yemiş oldu. Sadece 6 ülke ABD ve İsrail’in yanında yer aldı (Onlarda ufak ABD egemenliğindeki ülkeler).
Vel hasıl tüm bunlar Erdoğan ve Türkiye sayesinde gerçekleşti demek yerinde olacaktır. Bundan sonra ABD ve şakşakçılarından daha ciddi saldırıların Erdoğan ve ülkemize yöneleceği kesin. Allah ülkemizin yardımcısı olsun.
Birde sizlere sorayım; Erdoğan Liderliğindeki Türkiye 5’ten büyük mü?
“Türkler yeryüzünün en cesur ve korkusuz savaşçılarıdır. Hele birde İnandıkları bir Liderleri olduğunda onları kimse alt edemez. Ancak aynı zamanda en kolay birbirine düşen bir millettir. Onları birbirine düşürürsen zafer senindir. (Moğol Atasözü)”
Birliğimizin daim olması dileğimle…