Merhabalar Sevgili okurlarım. Geçtiğimiz hafta yine düğmeye basılmış gibi cinsel istismar, çocuk kaçırma ve maalesef katletme haberleri peş peşe gelmeye başladı. Verilen tepkiler neticesinde de meclis ilk iş olarak cinsel istismar kanunu taslağını görüşecek.
Dikkat etiniz mi bilmiyorum ne zaman; Kadına şiddet, Cinsel istismar, Çocuk kaçırma ve katletme ile ilgili bir haber olsa hemen başka haberlerde peş peşe geliyor. Bu tesadüf olabilir mi? Yani hiç şöyle düşündünüz mü; Boşlukta olan Allah korkusu olmayan bir cani bu haberleri izlediğinde, eşeğin aklına karpuz getirmiş olmuyormuyuz.
Yine dikkat ettim, 6284 Sayılı kanun çıktığından bu yana kadına şiddet ve kadın cinayetleri artış gösterdi. Son yıllarda maneviyattan uzaklaşan bir toplum olmanın yanında televizyonlarda Sürekli bu tarz haberler yayınlanması ve son çıkan kanunun net çizgiler çizmemesi maalesef bu tarz vakaların artmasına neden oldu ve olmaya devam ediyor. Bununla ilgili bir araştırma yaptım, Avrupa’nın 6 ülkesinde bu tarz haberlerin yayınlanması yasak, sizce neden acaba….
Kendini kadın hakları savunucusu atfeden Feminist güruhunda, anlamadan dinlemeden ve dahi araştırmadan her olayın üzerine fütursuzca gitmesini de doğru bulmuyorum(Bu güruh yüzünden çok yakında MASKÜLİZİM patlaması yaşanacak). Ayrıca bu ve benzeri güruhlar sokaklara inerek her vakayı siyasete, hükümete ve dahi Cumhurbaşkanımıza atfetmeleri çokta kabul edilebilir bir şey değil. Gerçi azda olsa haklı olabilirler zira baskı altında da olsa çıkardıkları başta 6284 sayılı kanun ve bazı diğer kanunlarla olayların bu noktaya gelmesinde katkıları vardır elbet.. Özellikle Kanunlarda cinsel istismarın net ifadelerle ayrıştırılmaması, taciz hallerinin netleştirilmemesi, taciz, sarkıntılık ve tecavüzün aynı kefeye konması, hele hele İspat ve delil olmadan sadece Sözlü ifadenin yeterli sayılması tam bir felaket oluşturmaktadır. Ufak bir araştırma yaptım bu tarz (Özelliklede Sadece söze dayalı ifadeler neticesinde) iddialardan içeride yatan veya yargılanan kişilerin %80 i muhafazakar veya mazlum kesim. Özellikle imamların sayısı oldukça fazla. Yanlış anlaşılmasın burada muhafazakar kesim ve imamları suçlu ve sapık ilan etmiyorum, tam aksine ne kadar kolay iftiraya uğradıklarını anlatmaya çalışıyorum. Çünkü bu tarz insanlar fazla sesini çıkaramayan, iftiraya uğradıklarında bile utancından derdini kimseye anlatamayan insanlardır. Bu nedenledir ki genellikle bu tarz yapıdaki insanlar hedef seçiliyor. Buradan açıkça söylüyorum, bu kanunlardaki eksiklikler net ayrıştırılmaz ise, hele hele cezalar her yönüyle düşünülmeden ve dahi her yönüyle araştırılıp, ayrıştırılmadan taslak halindeki kanun çıkarılırsa tam bir felaket olacaktır. Bu ister istemez İktidar partisinin yerel seçimlerdeki oylarına da yansıyacaktır.
Kadına şiddeti, tecavüzü, özellikle çocuk tecavüzcülerini, çocuk tacizcilerini, çocuk katillerini en içten ve şiddetle lanetliyorum. Her zaman dediğim gibi özellikle sadece ifadeye dayalı taciz iddialarında çocuk derken 14 yaş sınırı koyuyorum zira bu yaş üstünde iftiraların sayısı hızla artmakta. Kanunlarımızda 18 yaş altı herkes çocuk sayılıyor malumunuz.
Yeni tasarıda 6284 sayılı kanunu mumla aratacak çok vahim maddeler var. 6284 sayılı kanun Güya kadını korumak için çıkarıldı ancak kadına şiddet daha da arttı. Buradan çıkaracağımız ilk ders artan cezalar olayları azaltmıyor. İkincisi ince düşünülmeden yapılan kanun daha ağır suçlara ve toplumun dinamikleriyle oynamaya teşvik edebiliyor. Gerçekten şiddet ve tecavüz yapıldığında bunun raporla belgesi vb mevcut olduğundan yapanlar en üst düzeyde ve hatta idamla yargılansın. Ancak ince detaylar var. Bir düşünün eşinizle tartışıyorsunuz (her ailede arada bir tartışmalar olabilir, dikkat edin şiddet demiyorum sadece tartışma) eşiniz art niyetli olsa veya bir anlık sinirle sizi ihbar etse, çocuklarınızın tanıyanlarınızın gözü önünde bileklerinizde kelepçeyle götürülürseniz nasıl hissedersiniz. O erkek daha da agresifleşmez mi? Daha da hırslanmaz mı? Eşine karşı olan hisleri hangi yönde değişir? Evliliğe bakışı, Hele genç erkeklerin bu tarz olayları izlediklerinde evliliğe doğal olarakta Aile kurmaya bakışları nasıl olur? Boşanma sonrasında Polis zoruyla çocuğunuzu görebilecek olmanız sizi nasıl etkiler. Ayrıldığınız eşinize ömür boyu nafaka nasıl bir adalettir. Kadınlara her alanda verilen aşırı pozitif ayrımcılığın, erkeklerin daha fazla agresifleşmesine neden olduğunu kim inkâr edebilir.
Yeni getirilmesi düşünülen kanun maddelerinden bazıları ; *Bir Taciz iddiasına(Sadece ifadeye dayalıda olsa), Asgari ücretin 6 Katından 30 katına kadar para cezası(Yeni geçim kapısı At iftirayı kap parayı), *Tacizle suçlananlara avukat verilmemesi(Seri katillere ve tecavüzcülere bile varken), *Tacize uğradığını iddia eden kadına sınavsız memur olma hakkı(At iftirayı memur ol), * İşyerinde kadınları üzmek vatana ihanetle eşdeğer olacak(Kadın bu kişi beni üzüyor dediğinde vatan haini oldun),* Taciz ettiği iddia edilen Kişi işten atılacak ve ömür boyu memur olamayacak(At iftirayı bitir erkeğin hayatını) ve neler neler. Son iki madde ilerleyen süreçlerde kadının istihdamını olumsuz etkileyecektir. Bu taslak başlı başına ayrı bir köşe yazısı olacak niteliktedir.
Elbette bu ve bu tarz suçları işleyenler var. Tekrar ediyorum; Bu tarz suçları delilli ispatlı yapanları lanetliyor ve İdam edilmelerini dahi destekliyorum. Ancak Sadece ifadeye dayalı iddialarda daha dikkatli olunmalı ve sadece Mağdur! beyanı yeterli sayılmamalıdır diyorum. Bir başka ifade, 5-10 yaratık (Erkek demeye dilim varmıyor) suç işledi diye tüm erkekleri zan altında ve dahi zorda bırakacak şekilde kanun düzenlemek Adalet olmayacak ve toplumun dinamikleriyle oynayacaktır diyorum(10 Cani için 1 Masum mahvedilemez “ Bediüzzüman”).
Selam ve Dua ile