“Walkman ile teklif”

Elindekilerin hepsi kırılmıştı. Ne yapacağını ne diyeceğini şaşırdı bensiz adam. Hiç böyle olmamıştı. Kalbi küt küt atıyordu, heyecandan dili tutulmuştu. Ali bey bir şeyler diyordu ama bensiz adam duymuyordu bile. Daha fazla dayanamadı ve utandığından kaçıp bulaşıkhaneye girdi. Dalgın dalgın bir şeylerle uğraşmaya çalıştı. Ali bey içeri geldi baktı ve sadece gülümseyerek geri gitti. Dalmıştı, kendine geldiğinde bulaşıkların biriktiğini gördü ve başladı bulaşık yıkamaya. Kendine ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. Ali bey ve diğer çalışanlar ne olduğunu bildiğinden ilişmediler bensiz adama. Zaman su gibi geçmiş akşam olmuş ve işyeri kapanış saati gelmişti. Aşırı durgunlaşan bensiz adam vedalaşarak otelin yolunu tuttu. Dışarıda oturanlara selam verip direk odaya gidip, üzerini değiştirdi ve yatağına girdi. Kimseyle konuşmadı. Yatakta saatlerce hayallere ve düşüncelere kapılıp uyuyakaldı. Sabah Otel görevlisi uyandırınca kendine gelmeye başladı. Elini yüzünü yıkayıp üstünü giydi ve işyerinin yolunu tuttu. Kimseyle konuşmadan rutin yaptıklarını yaptı yine ve geçti bulaşıkhaneye. Hayallere daldı ve sorularının cevabını buldu. Aşık olmuştu ilk defa. O yıl pop müziğinin altın yılı idi. Birçok yeni pop sanatçısı çıkıyor ve değişik değişik şarkılar söylüyorlardı. Popüler bir yer olduğu içinde ilk müziklerde burada çalıyordu. Sertap Erener, Ozan Orhon, Tayfun, İzel çelik Ercan ve daha bir sürü yeni sanatçı ve şarkıları… Bu müzikleri dinleyen bensiz adam kendine gelmeye başlamış hatta müziklerinde etkisiyle daha neşeli olmaya başlamıştı. Bulaşıkları biran önce bitirip salona çıkmaya çalışıyordu. Dün gördüğü o güzel gözlü kızı görmek istiyordu. İşyerindekiler durumun farkında olduklarından, kızın geldiği dakikalarda bensiz adamı çağırıp dışarıya yardım etmesini istediler. Dışarı çıktığında O güzel gözlüyü görünce bu defa durgunluğu geçmiş tam tersi bir neşe ve özgüven gelmişti bensiz adama. Müziğin ritimlerinin de etkisiyle daha hızlı masaları topluyordu. Masaları toplarken de çaktırmadan güzel gözlüye bakıyor ve onunda pür dikkat kendisine baktığını görüyordu. Acaba diyerek emin olmak için başka masalara geçtiğindede baktığında durum değişmiyordu. Güzel gözlü sürekli kendisini izliyordu. Güzel gözlününde kendisine aynı duyguları beslediğini düşünmeye başlamıştı artık. Onun aynı duygularda olmadığını hissetse hiçbir girişimde bulunmayacaktı. Zira ömrü boyuncada hep ilk adımı karşısından bekleyen, karşıdan bir tepki almadan hiçbir şey yapmayan bir yapısı vardı. Tamda bu sırada kız seslendi bensiz adama. Bakarmısın, bizim masayıda temizlermisin dedi. Amacı elbette masayı temizletmek değildi. Laf atıp yanına çağırmak ve bensiz adamı yakından görmekti. Büyük bir istekle masaya gitti, masayı temizlerken kafasını kaldırdığında o müthiş ve içten tebessümle güzel gözlünün kendisini seyrettiğini gördü bensiz adam. Artık onunda kendisine bir şeyler hissettiğine emin oldu. Bir şey konuşmadan birbirlerinin gözlerine bol bol baktılar. Yanındaki kızın hadi geç kalıyoruz demesiyle masadan kalkıp gittiler. Bensiz adamda bulaşıkhanenin yolunu tuttu. Gün bitmiş bir işgünü daha sona ermişti. (Bensiz adamın Walkman hastalığı vardı. Lisedeyken de walkmanı vardı ve hatta yurtta yatakta bile müzik dinlerdi. Yine aldığı avanslardan walkman almış ancak işe dalgınlık ve yorgunluktan pek kullanamamıştı). Bensiz adam çarşıya gitti, birkaç kaset aldı ve aldığı kasetleri dinledi gece boyunca.Sabah olduğunda bu defa daha keyifli gitti işe. Zira güzel gözlüyü görecekti yine. Gelecekleri saati dört gözle bekliyordu. Nihayet saat gelmiş ve güzel gözlüyle arkadaşı yine her zamanki masalarına oturmuşlardı. Güzel gözlü etrafına bakınıyor sanki bensiz adamın biran önce gelmesini bekliyordu. Nihayet bensiz adam salona çıktı ve başladı masaları dolaşmaya. Sonra güzel gözlünün masasına gitti ve walkmanı kızın önüne bırakıp play tuşuna bastı. İbrahim Tatlıses’in “NE GÜZEL GÖZLERİN VAR” Şarkısını çaldı. Bu davranışı güzel gözlü dahil herkesi şaşırtmış bir o kadarda hoşlarına gitmişti. Tabakları bırakıp döndüğünde şarkının bittiğini gören bensiz adam walkmanı aldı. Kızlarda kalkıp gittiler. Giderken güzel gözlü dönüp bensiz adama içten ve samimi bir gülücük atıp işyerinden ayrıldı. Bu bensiz adamı daha da mutlu etti. Artık emindi, dile getirmese de güzel gözlüde kendisine aşıktı.İşler bitti ve dükkân kapandı. Bensiz adam walkmanın kulaklığını takıp otelin yolunu tuttu. Yine kimseyle muhatap olmayıp direk yatağına geçti ve müzik dinleyerek uyuya kaldı. Ertesi gün aynı rutinde işine başladı ve sabırsızlıkla o saatin gelmesini bekledi bir yandan işlerini yaparak. Saat geldi ve yine masaya gitti. Tabakları aldı, masayı temizledi. Bunları yaparken her ikiside birbirlerinin gözlerine bakarak tebessüm ediyorlar adeta gözleriyle konuşuyorlardı. Bensiz adam bu defa walkmanı açtığında, İbrahim Tatlıses’in “AH KEŞKEM ŞARKISININ, ŞEY PARDON BENİMLE ÇIKARMISIN”  kısmından başlattı şarkıyı ve içeri masa bezlerini bırakmaya gitti.

Devam edecek…

Selam ve Dua ile

Nevzat ERTEKİNOĞLU

Yazar – Mali Müşavir - Bilirkişi

[email protected]