“Final”

Bezleri bulaşıkhaneye bırakan bensiz adam salona geri döndü. Salona girer girmez yerinden zıplayan güzel gözlü fırlayıp bensiz adama sarıldı ve EVETT diyerek bağırdı(Final). Bensiz adam ne yapacağını şaşırdı. Hem çok mutlu olmuş hem de şaşırmıştı. Şaşkınlığından put gibi donakalmış kollarıyla saramamıştı bile kızı.

Bensiz adamın şaşkınlığını gören güzel gözlü; Hep senmi şaşırtacaksın birde ben şaşırtayım dedi ve gülümsedi.  Utangaçlığını üzerinden atmaya çalışan bensiz adamın yüzünde gülücükler oluşmaya başladı. Durum Ali beyinde hoşuna gitmişti. Bensiz adama dönerek; Sana izin verdim, ister yukarı kata çıkıp sohbet edin ister dışarı çıkın karar sizin dedi. Yanına yaklaşarak çaktırmadan sarılma bahanesiyle cebine para ve üst katın anahtarını koydu bensiz adamın.

Bensiz adam ve güzel gözlü birbirlerine baktılar. Bensiz adam istersen yukarı çıkalım dedi ve yukarı çıktılar. Yukarısı Ali beyin kendisi için özel yaptırdığı tek odalı bir ev gibiydi. Bir evde bulunması gereken herşey vardı üst katta. Yemek masasına oturup sohbet etmeye başladılar. Bensiz adam güzel gözlüye önce sen başla ve anlat kendini dedi ve güzel gözlü başladı anlatmaya…

16 yaşında olduğunu ve kolejde lise 2. Sınıfa gittiğini, babasının çok zengin bir işadamı olduğunu, Üniversiteye giden bir tane ablasının olduğunu anlattı. Güzel gözlü anlattıkça bensiz adam şaşkınlık içine giriyordu. Zira Bu kadar güzel bir kız, bu kadar zengin bir kız nasıl olurda hiç tanımadığı üstelik bulaşıkçı olan birini nasıl sever diye sorular soruyordu içinden kendine. Şaşkınlık içinde güzel gözlüyü dinleyen bensiz adam biryandan sevgi dolu bakışlarla gözlerinin içine bakıyordu güzel gözlünün. O anlattıkça kalbi daha çok atmaya başlıyordu. Birden istemsiz bir şekilde ikisininde eli masaya uzandı ve el ele tutuştular. O an bambaşka hisler içine girdi bensiz adam. İnanılmaz bir güven ve mutluluk hissetti. Güzel gözlü; Hadi sıra sende diyerek bensiz adamın kendinden bahsetmesini istedi. İşte korktuğu gelmişti başına. Zira yalan söylemeyi pek beceremiyordu. Ama mecburdu bir şeyler anlatmaya.

Kimsesinin olmadığını, ağa baskısından kaçıp geldiğini ve geldikten sonraki süreçte yaşadıklarını anlattı.

Güzel gözlü anlatırken onun gözlerine bakan bensiz adam kendisiyle ilgili şeyleri anlatırken gözlerine bakmıyor, yaşadıklarınında etkisiyle sulanmış gözlerle dalgın bakışlarla kendinden bahsediyordu. Bu durum güzel gözlünün dikkatini çekmiş ancak yaşadıklarının etkisinden olduğunu düşünerek başka anlam yüklememiş ve üzülmüştü. Bensiz adam; Neden ben? Yani bu kadar zenginmişsin, Çokta güzel bir kızsın, Elini sallasan ellisi neden ben? Diye sordu. Güzel gözlü; Böyle bir sorunun cevabı ne olmalı onu bilmiyorum. Gözlerinde ve yüzünde inanılmaz bir masumiyet, samimiyet ve güven gördüm. Baktığım hiçbir gözde ve yüzde bunları görememiştim. Ayrıca Seni gördüğümde içim kıpır kıpır oluyor ve kalbimde küt küt atıyordu dedi. Duydukları karşısında dahada mutlu oldu bensiz adam. Ancak emin olmak istiyordu güzel gözlünün sevgisinden. Çünkü kendisini kaptırırsa ölümüne seveceğini biliyor ileride hayal kırıklığı yaşamak istemiyordu. Konuşurlarken güzel gözlü öyle bir elini sıkıyordu ki bensiz adam sevgisine emin olmaya başlamıştı. Güzel gözlü sandalyeyi yaklaştırarak başını bensiz adamın omzuna koydu. Ve içten bir oh çekti. Ne oldu diye sordu bensiz adam. Oda; Birden güven duydum ve huzur buldum bu omuzda hiç böyle olmamıştım dedi bensiz adama. Yaklaşık yarım saat ikisi de hiç konuşmadan öylece dışarıyı seyrettiler.

Derken kapı vurma sesiyle kendilerine geldiler. Kapıyı çalan komiydi, Ali bey seni çağırıyor dedi. Bensiz adam ve güzel gözlü hemen kalkıp kapıyı kilitleyip aşağıya doğru ilerlemeye başladılar. Güzel gözlü bensiz adama dönüp; Sana söz ölene dek seni seveceğim, sende söz ver bana dedi. Bensiz adamda aynı şekilde söz dedi ve aşağıya indiler.

Güzel gözlü dönüp dönüp el sallayarak kafeden ayrılırken bensiz adamda ona el sallıyordu. Salondaki herkeste tebessümle ikisini seyrediyordu. Dönüp etrafına baktığında utandı bensiz adam. Ali bey; Hadi bakalım genç aşık işinin başına dedi ve bensiz adamda bulaşıkhanenin yolunu tuttu. Bensiz adam daha istekli iş yapıyor bir yandanda türküler söylüyordu. Çok ama çok mutluydu bensiz adam.  Akşam olmuş iş bitmiş ve çıkış saati gelmişti. Tam işyerini kapatacakları sırada hızla bir çocuk içeri girdi ve “Levent abiyi vurmuşlar” dedi. Bensiz adam dona kaldı….

Devam edecek…

Selam ve Dua ile

Nevzat ERTEKİNOĞLU

Yazar – Mali Müşavir - Bilirkişi

[email protected]