Arayan Güzel Gözlünün Annesiydi… Bak delikanlı aranızda ne geçti bilmiyorum, senin duygularınıda bilmiyorum ama kızımın sana olan sevgisinden adım gibi eminim. Duygun ne olursa olsun onun sevgisinin hatırınada olsa gel bir kez gör, gerçekten çok hasta, zatürre oldu.
Duydukları karşısında çok üzüldü bensiz adam ne diyeceğini bilemedi. Anlık tepkiyle peki diyebildi sadece. Demişti demesinede hala kararsızdı gidip gitmemekte. Üstelik mesai saatleriydi. Durumu anlayan Ali bey, hadi bakalım bu günde sana izin, artık şu işi netleştir ve sadece kalbinin sesini dinle dedi.
İzni alan bensiz adam, Güzel gözlünün arkadaşıyla birlikte taksiye atlayıp evin yolunu tuttu. Yolda kız çok ısrar etti neden böyle olduğu noktasında ancak bensiz adam konuyu hep geçiştirdi. Derken villanın önüne geldiler. Görevli kapıyı aralayarak bahçe kapısından içeri aldı ve sizi evde bekliyorlar dedi. Zira ev sahipleri görevliyi tembihlemişlerdi. Bina kapısını açıp içeri girdiklerinde evde Güzel gözlünün ablası ve annesi bensiz adamı bekliyorlardı. Güzel gözlünün ablası, yüzünü kaldırıp bensiz adamın yüzüne bakmıyor adeta yüzünün kaçırıyordu. Daha fazla dayanamayarak koşar adımlarla odasına çıktı. Güzel gözlünün annesi; Oğlum niye böyle yapıyorsun, ne kadar iyi bir genç olduğunu, kalbini merhametini ve hatta sevgini bile biliyorum. Yapma böyle kıymayın birbirinize. Tabi bunlar benim hissettiklerim, senin gerçek hislerin neyse ona göre davran, zorlada sevgi olmaz. Hadi, yatağında yatıyor çıkta bir gör ve konuşun netleştirin durumunuzu dedi.
Ayakları titreyerek çıktı merdivenleri bensiz adam. Kapıyı çalıp içeri girdi. O sırada ailenin doktoru iğne yapmış tam odadan çıkmaya hazırlanıyordu. Yanına yaklaşıp; iki gündür yatakta hiç konuşmadı, kimsenin yüzüne bile bakmadı desem inan delikanlı diye fısıldadı bensiz adamın kulağına.
Bensiz adam yaklaştı yatağa. Güzel gözlü diye seslendiği anda ani bir dönüş yaptı yatakta. Göz çevresi mosmor, gözleri ağlamaktan kan kırmızı, rengi bembayazdı. Birden bensiz adamı görünce suratına bir can geldi gülümsedi, kollarını açıp sarılmasını istedi. Güzel gözlünün bu halini gören bensiz adamın yüreği parçalandı. Ömrü boyunca bu anı unutamayacaktı. Oda sımsıkı sarıldı güzel gözlüye, ikisininde gözlerinden yaşlar aktı sessiz sedasız.
Güzel gözlünün o hali bensiz adamı ondan daha perişan bir hale sokmuştu. Güzel gözlü; Lütfen son kez soruyorum ne oldu, sana yakışan şekilde dürüstçe söyle bana. Eğer gerçekten sevmiyorsan söyle bileyim. Belki kahrolurum ama bunu bilmek istiyorum. Ama hissediyorum ki başka konu var. Artık söyle, bak ben ne hale geldim dedi. Daha fazla dayanamayan bensiz adam önce sevgisi üzerine söz verdirdi(Ablasına yansıtmaması konusunda). Sonrasında o gece olan biteni bir bir anlattı. Bunu duyan Güzel gözlünün vücuduna sanki kan geldi ve Allah!!! Biliyordum, diyerek bir haykırdı pir haykırdı. Zira bensiz adam onu sevmediği için değil, ablasının söylediklerinden dolayı ayrılmıştı. Sanki yeniden can bulmuştu güzel gözlü. Haykırıştan dolayı ,annesi ablası ve arkadaşı kapıyı açıp baktıklarında, güzel gözlünün sıkıca ve yüzünde mutlulukla sarıldığını gördüler ve tebessüm ederek kapıyı kapattılar.
Bensiz adam, ben seni çok ama anlayamayacağın kadar çok seviyorum, ama ben Anadoluluyum, senin beklediğin gibi sevgimi ifade edemem. Bana göre sevmek lafla, çiçekle böcekle olmaz, icraatla olur dedi. Ablanın laflarıda haklıydı ne yapacağımı bilemedim, seni üzdüğüm için kusura bakma dedi. Bu defa sen söyle nasıl böyle hasta oldun? Güzel gözlü; Gece kendimi senle oturduğumuz parklara attım, yağmurda saatlerce ıslanmışım farkında olmadan. Bir tanıdık görmüş taksiye bindirip eve getirmiş beni ve sonuç bu dedi. Bunu duyan bensiz adam, o samimi bakışıyla gözlerine baktı güzel gözlünün ve bir daha sarıldı. Konuşmaya devam ettiler. Cansız kız gitmiş yerine canlanmış bir kız gelmişti sanki.
Güzel gözlü; Bak bana söz ver birdaha konuşmadan etmeden bir tepki koymayacağına. Hatta beni asla bırakmayacağına. (Bensiz adam 70 yaşımada gelecek olsam söz dedi). Güzel gözlü;Allahın huzurunda yemin ediyorum, seni hep seveceğim, Yemin olsun benim kadar kimse seni sevemeyecek. Ölüme kadar seveceğim, ölmedikçe seni sevmekten vazgeçmeyeceğim, seni hiç ama hiç üzmeyeceğim, Allah şahidim olsun dedi… “Emrah’ın; Bir can iki sayılamaz” şarkısını açıp, buda ölene kadar şarkımız olsun dedi. El ele tutuştular, baş omuzda, şarkıyı dinlediler tekrar tekrar…
Gerçektende uzun zaman, her ikiside sözlerine sadık kalacaklardı. Güzel gözlü, o kahredici duruma kadar bensiz adamı hiç ama hiç üzmeyecek, bensiz adamda kendi düsturunca onun sevgisine karşılık verecekti.
Peki bu süreçte köy tarafında neler olmuştu…
Devam edecek…
Selam ve Dua ile
Nevzat ERTEKİNOĞLU
Yazar – Mali Müşavir - Bilirkişi