“Elimde değil çok seviyorum!”
Bensiz adam ve güzel gözlünün araları düzelmiş ve aylarca mutlu bir şekilde hayatlarına devam ediyorlardı. Bensiz adam çalışkanlığı sayesinde işyerinde Bulaşıkçılıktan Komiliğe terfi etmiş doğal olarak aldığı maaşta yükselmişti. Her şey bensiz adam için daha güzel olmaya başlamıştı.
Büyük Saat Meydanında Kaldığı Otelde de ayrı bir oda kiralamış ve odanın girişine de “Kralın Odası” yazısını astırmıştı. Zaten ilk günden itibaren otelde kalanlar ve görevliler Bensiz adama “Kral” diye hitap etmişlerdi.
Normalde odası tek kişilikti. Ancak yaşadıklarını hatırladıkça bir şeyler yapması gerektiğini düşünüyordu. Otel sorumlularıyla görüştü. Odasına İki yatak daha koymak istediğini ve durumu olmayan iki kişiye destek olacağını, gerekirse biraz daha fark ödeyebileceğini söyledi. Bensiz adamı çok seven Gariban babası Ünvanlı otel sahibi, bensiz adamın bu ince düşüncesinden hoşnut oldu ve teklifini kabul etti. Kral odasına ekstra iki yatak daha konuldu. O akşamdan itibaren durumu olmayan, parasız olan 2 kişiye her gece destek olmuş olacaktı. İlk geceden itibaren odaya misafirler gelip kalmaya başladı. Odanın anahtarının birini resepsiyon görevlisine vererek gelecek garibanlarla ilgilenmesini rica etmişti.
Sabah işe gittiğinde, yine ilk günkü gibi aşkla ve seri bir şekilde işini yapıyor, Komiliğe yükselmenin ve aldığı ücretin artmasının da etkisiyle çalışmaktan ayrı bir zevk alıyordu. Bu müthiş çalışma temposu sayesinde kısa süre sonra Komilikten Garsonluğa Terfi etti. Tabi doğal olarak Maaşı ve TİP ten aldığı ücrette artmıştı. İşyeri sahibi Ali beyle sohbet ederken, otelde yaptıklarını anlattığında Ali beyin gözleri dolmuş ve çok mutlu olmuştu. “Aferin oğlum çok merhametli ve vefalısın, ömür boyu böyle ol” diye nasihat ta bulundu Bensiz adama…
Mirzo Leventin evlerine gidip geliyor, annesinin ve kız kardeşlerinin gönüllerini alıyordu. Ailecek hayrancasına çok seviyorlardı bensiz adamı. Mirzo Levent ise o aralar sürekli şehir dışına gidip geliyor karışık işlerle uğraşıyordu. Bu süreçte Bensiz adam Mirzo Leventin eksikliğini belli etmemek için çok çaba sarf ediyordu.
Güzel Gözlünün isteği üzerine ağırlıklı olarak ablası ile birlikte takılıyorlar, çoğunlukla da evde bir araya geliyorlardı buluşmalarda. Ancak bu durumlar Abla için hiç iyi olmuyordu. Sürekli Bensiz Adamı küçümser gibi kelimeler kullanıyor ve davranışlarda bulunuyordu. Aylar içinde iyice anti sosyalleşen Abla iyicede zayıflamış ve erimeye devam ediyordu. Odasından sürekli o dönemlerin ve geçmiş yılların meşhur türkülerini özelliklede fantezi şarkılarını bilerek yüksek sesle dinliyordu. Tabi bunları özellikle bensiz adam eve geldiğinde yapıyordu.
Bir gün Bensiz adam yine eve gelmişti. Kız kardeşlerin odaları ayrıydı ama aynı kattaydı. Annesi Güzel gözlüyü aşağıya çağırdı. Bensiz adamdan müsaade isteyip aşağıya indi güzel gözlü. O sırada Abla kapıyı açtığında odadan; Seyfi Doğanay’ın “Elimde Değil Çok Seviyorum” şarkısı yüksek sesle çalıyordu. Direk Bensiz adamın yanına geldi, gözleri bitap ve perişan haldeydi. Yeter artık dayanamıyorum, seni çok seviyorum neden beni sevmiyorsun, neden ben değil de kardeşimi seviyorsun, bu sevda beni öldürecek demedi deme, diyerek bensiz adama sıkıca sarıldı. Neye uğradığını ve ne yapacağını şaşıran bensiz adam hiç tepki veremedi ve öylece kalakaldı. Tam o sırada Güzel gözlüyü karşılarında gördüler. Abla koşarak odasına gitti. İkisinin de sesi çıkmadı. Bir süre sessiz kaldılar. Tam o sırada Ablanın Odasından Sinan Özenin “Çaresiz kalmışım çıldıracağım” şarkısı son ses çalmaya başladı. Bir yandan da ablanın isyan haykırışları…Bir süre olan biteni sessizce takip ettiler. Aniden şarkı durdu, odadan ses kesildi ve bir acı çığlığı duyuldu.
Bensiz Adam ve güzel gözlü hızla odaya doğru koştular. Aşağıdan da anne ve hizmetçiler odanın kapısına üşüştüler. Kapının kilitli olduğunu gören aile ne yapacağını şaşırdı. Bensiz adam ve hizmetli kapıyı kırarak içeri girdiklerinde, Ablanın yatağında kanlar içinde yattığını gördüler. Bileklerini kesmişti. Güzel gözlü üstündeki örtüyle kesilen yerlere bastırarak “Ölme Ölme ki beni de öldürme” diye yalvardı….
Devam edecek…
Selam ve Dua ile
Nevzat ERTEKİNOĞLU
Yazar – Mali Müşavir - Bilirkişi