“Sevsen Ne Olurdu?”
Uzun süre güzel gözlüyü sakinleştirici ile idare etti hastane görevlileri. Bensiz adamın durumuda pek farklı değildi. Bensiz adam daha erken kendini toparlamak zorunda kaldı. Zira Güzel gözlünün durumu pek iyi değildi. Güzel gözlüyü görmek istiyor ancak görevliler buna izin vermiyorlardı. Oda dışarı çıkıp düşüncelere dalıyordu. Bir tarafta canı kadar sevdiğinin hali, diğer tarafta suçluluk psikolojisi…
Aradan bir gün geçmiş ve defin işlemleri için güzel gözlünün kendine gelmesi beklenmişti. Bu süre zarfında bensiz adam ve güzel gözlü görüşemediler. Zira bensiz adamın görüşme taleplerini görevlilerin haricinde güzel gözlüde geri çevirmişti hep. Babanın ayarlaması üzerine defin işlemlerine katılmaları için bensiz adam ve güzel gözlüye yine sakinleştiriciler verildi.
Kabristan çok kalabalıktı zira aile, Adana’nın tanınmış ve zengin ailelerindendi. Defin işlemi sırasında baygın vaziyette olan güzel gözlü sürekli ağlayarak kardeşine sitemler ediyor ve arada bir bensiz adama ters ters bakıyordu. Bensiz adam kendi derdini geçmiş, güzel gözlünün bakışlarına anlam vermeye çalışıyordu. Normalde birbirlerine destek olarak acılarını paylaşmak daha doğrusuydu ona göre.
Defin tamamlandığında herkes taziye için eve geçti. Güzel gözlü direk odasına geçmiş ve herkesten uzak durmayı tercih ediyordu. Aile ve bensiz adamda bahçede taziye için gelenleri karşılıyorlardı. Bensiz adam birkaç kez güzel gözlüyü görme teşebbüsünde bulunduysada bu teşebbüsleri güzel gözlü tarafından kabul görmedi. Ablanın acısının yanında güzel gözlünün bu tavırları bensiz adamı dahada kahrediyordu. Üç gün süren taziye boyunca durum değişmedi.
Taziye bitince aile kendi halinde kalmıştı. Baba bensiz adamın durumuna üzülmüş ve güzel gözlüyü görüşmesi için ikna etmişti. Bensiz adam içeri girdiğinde, günlerdir yaşadığı psikolojininde etkisiyle bir hışımla yatağında yatan güzel gözlüye sarılmak istedi. Bu güne kadar göstermediği bir tepkiyle güzel gözlü bensiz adamın yüzüne dahi bakmadan itti. Çok şaşıran bensiz adam ne yapacağını şaşırdı. Bende enaz senin kadar hatta belkide senden fazla üzgünüm diyerek sitem etti güzel gözlüye. Bunun üzerine günler sonra güzel gözlü bensiz adama döndü ve gözlerine baktı. Aslında gözleri özlem ve hasret doluydu ancak yinede yüz vermiyordu bensiz adama. Beni dinle ve lütfen bir şey söyleme dedi bensiz adama. Beni değilde ablamı “Sevsen Ne Olurdu?” diye sordu sadece. Bensiz adam tam cevap verecekken güzel gözlü, sus lütfen ve tek kelime dahi etmeden gitmeni, beni bir daha görmemeni istiyorum. Seni her gördüğümde ablam aklıma gelecek ve ben buna dayanamam dedi.
Zaten suçluluk duygusuyla günlerdir kendini kahreden bensiz adam, duydukları karşısında dahada kahroldu. Güzel gözlünün hep söylediği o masum ve merhamet dolu bakışını yaptı gözlerinin içine bakarak. Tek kelime dahi etmeden bir hışımla odadan fırlayıp çıktı. Ne olduğunu soran anne ve babaya da tek kelime etmeden çekip gitti. Sanki başladığı günlere geri dönmüştü. Günlerce parklarda yatıp kalkmaya serseri gibi dolaşmaya başlamıştı yine bensiz adam.
Taziye süresince izin veren Patron Ali bey taziye sonrasıda bensiz adamdan ses soluk çıkmayınca Mirzo Levente haber gönderip durumu bildirdi. Haberi alan Mirzo Levent derhal tanıdıklara, sokaklara haber saldı ve Bensiz adamı bulmaları talimatını verdi. Kendiside önce bensiz adamın kaldığı Beyrut oteline gitti. Oteldekilerde günlerdir kendisinden haber alamadıklarını ve çok merak ettiklerini söylediler. Levent bizzat kendiside sokak sokak ve tüm parkları tek tek dolaşmaya başladı. Günler geçmiş, bensiz adamı kimse bulamamış ve herhangi bir haber alamamıştı.
Derken sokaktaki adamlarından biri, bir parkta tariflere uyan birinin cesedinin bulunduğunun ve hastaneye morga kaldırıldığının bilgisini verdi. Aldığı haberle şok olan Levent, bir hışımla hastanenin morgunun yolunu tuttu.
Devam edecek…
Selam ve Dua ile
Nevzat ERTEKİNOĞLU
Yazar – Mali Müşavir - Bilirkişi