Merhabalar sevgili okurlarım. Bir çok yazımda bahsettiğim gibi bu yazımda da yanlış kanun ve uygulamalardan birine değineceğim. Bu konuda bana birçok mesaj ve mail geliyor. Bu aralar en çok şikâyet konusu olan uygulama; “İşbaşı eğitim programları”…
Malumunuz üzere ülkemizde hemen her ilde üniversite açıldı. Bir yandan iyi oldu zira daha çok gencimiz üniversite okuma olanağına kavuşmuş oldu. Ancak gerek gençlerin amaçsızca rastgele üniversite okuma istekleri gerekse  kalitesiz ve uygulamaya yönelik olmayan eğitimler sayesinde piyasa İşsiz Üniversite Mezunlarıyla doldu taştı.

Devlet bu tarz konularda bir şeyler yapmaya çalışıyor ancak kanunlarda ve özellikle uygulamada çok ama çok sıkıntılar yaşanıyor. Birçok uygulamada olduğu gibi işbaşı eğitim programında da çok ama çok yanlışlar var.
İşbaşı Eğitim Programı şartları; İşçi açısından, Son 3 ayda SGK ve BAĞ-KUR primi yatmamış olması – İş kura kayıtlı olması
İşveren açısından; SGK prim borcu ve SGK cezası olmaması – Normal iş yerleri için En az 2 Çalışanın olması. Bu Şartlara uyan işyerlerinde bu şartlara uyan işçiler için Normal sektörlerde 3 Ay süre ile işbaşı eğitim programı uygulanıyor. Çalışanın 3 ay boyunca Maaşları ve Genel sağlık sigortası primi devlet tarafından veriliyor. 3 Ay bittikten sonrada 3 ay normal maaşlı olarak çalıştırılması isteniyor.
İmalat yapan sektörlerde bu süre 6 ay, Kodlama yazılım ve bulut sektörlerinde ise bu süre 9 aya kadar çıkıyor. Şimdi diyeceksiniz ne güzel işte burada sorun ne? Amaç güzel ona şüphe yok ancak kanun detayları ve uygulama öyle değil maalesef. Özellikle çalışan şartları bir defa çok saçma. Piyasada Kobi diye tarif ettiğimiz küçük işlemeler, esnaf ve özellikle mavi yaka dediğimiz işlerde bu 2 çalışan şartı her şeyi alt üst ediyor. Zira bu tarz yerlerde ya 1 çalışan var ya da hiç çalışan yok. Dolayısıyla bu tarz işlerde işbaşı eğitim programı uygulanamıyor. Uygulanamadığı içinde binlerce gence meslek ve iş öğretme imkânı ortadan kalkıyor.

Özellikle son çıkan Kodlama-Yazılım-Bulut işleri ile ilgili İşbaşı eğitim programı piyasayı ve beni çok sevindirmişti. Hatta detayları öğrenebilmek için bizzat Tuzla İŞKUR’a gittim. Orada aldığım bilgiler beni ve birçok yazılımcıyı hayal kırıklığına uğratacak nitelikteydi. Zira yazılım kodlama ve bulut teknolojileri ile ilgili işe başlama programında Çalışan şartını 20 yapmışlar. Bu tam anlamıyla saçmalık bana göre.  
Biz diğer işbaşı eğitim programlarında 2 Kişi şartının bile kaldırılmasını bekleyip talep ederken, Geleceğimiz ve ülkemiz için hayati öneme sahip kodlama-yazılım-bulut işlerinde çalışan sayısının 20 olarak belirlenmesi tek kelimeyle rezalettir. Zira bu tarz yazılım-kodlama-web tasarım-bulut gibi işleri yapan duayen diye tabir edebileceğimiz kişiler genellikle işlerini tek başlarına ve gece gündüz demeden çalışarak yaparlar. Çoğunlukla 1 çalışanları bile yoktur zira o kadar durumları iyi değildir. Hal böyleyken İşbaşı eğitim programı şartlarına 20 çalışan şartı koymak abesle iştigalden başka bir şey değildir. 20 Çalışanı olan bir kurumun zaten iş başı eğitim programına ihtiyacı yoktur ve araştırma yapılırsa taleplerinin de çok ama çok az olduğu görülecektir. Buda kanunun amacına ulaşmadığının en büyük göstergesidir. Bu kadar konunun hakimi hatta üstat denilebilecek kişilerin eğitim ve yetiştirmesinden gençleri mahrum etmek hangi akla hizmettir. Oysa tam tersi olsa yani çalışan şartı hiç olmasa binlerce gencimiz kıdemli kişilerin yanında kendilerini geliştirme olanağına sahip olacaklardır.Peki çözüm ne derseniz; Bir defa iş ayrımına bakılmaksızın kesinlikle çalışan şartı olmamalı ve yine sektör ayrımı yapılmaksızın 12 ay süreyle verilmelidir. En kötü ihtimalle diğer sektörlere 12 ay verilip kodlama-yazılım ve bulut sektörüne daha fazla süreyle verilmelidir. Bu konudaki düşüncelerimi CİMER ve ilgili birimlere ilettim.
Ayrıca son zamanlarda bana gelen mesajlarda; İŞKUR’dan kontrole gelen kişilerden bazılarının hadlerini aştıkları, hatta tehdit ettikleri yazıyordu. Eğer doğruysa İşleri hizmet olan kişilerin bu tarz davranışları affedilemez bir durumdur. Bende o kişileri şikâyet etmelerini öneriyorum. Bu konuda araştırmalarım sürüyor ve gelecek yazılarda bu konu üzerinde ayrıca duracağım.
“Bütün kanunlar incelenecek olsa, onları çiğneyecek zaman kalmaz”. Goethe

Selam ve Dua ile