Bu haftaki yazımda, bayramda akraba ve tanıdıkları ziyareti ve sonrasını paylaşacağım.
Evet Saka Köyü’müzdeki toplu bayramlaşma bitmişti. Gelenek icabı sülalenin büyüğü kim ise evinde bekler ilk önce onlara bayram ziyaretine gidilir. Ataya, büyüğe saygı bu olsa gerek.
Tabi bizim İspiroğlu Aşiretinde en büyük hali hazırda annem olduğu için başladık bayrama gelecekleri beklemeye.
Ve nihayet dayım Ömer Doğan ve ailesi, rahmetli dayım Mustafa Doğan’ın ailesi bayramlaşmaya geldiler. O güzelim havasıyla meyve ağaçlarının altında çaylarımızı yudumlarken bayramlaşma ve sohbet muhteşemdi. Hoş sohbetin ardından köydeki evimizden başka akrabalara ziyaret için ayrıldılar.
Onlardan sonra dayım Muhsin Doğan ve ailesi, Necip İnalkaç (Emine Teyzem) ve ailesi bayramlaşmaya gelip hoş sohbetin ardından gittiler. Bu kez ziyaretçilerimiz Harabe Şehir Muhtarı Fevzi Dolan eniştem (teyzemler) ailesi ve Cevdet Hakverdioğlu (teyzemler) ailesi idi. Yine çayları yudumlarken muhabbet sohbet muhteşemdi.
Onları yolcu ettikten sonra bu kez Yunus Dolan eniştem (ablamlar) ailesi ve Servet Gül eniştem (Kız kardeşim) ve ailesi bayramlaşmaya gelmişlerdi. Bayramlaşma, sohbet, hasbihalin ardından yolcu ettik kendilerini.
Daha sonra Rahmetli Mehmet Doğan amcamın çocukları ve aileleriyle, rahmetli dişçi Halit Doğan’ın sülalesi, İspiroğlu aşiretiden ve diğer akrabalar geldiler bayramlaşmaya..
Gerçekten de gelip gidenlerin sayısını bende unuttum. Ne güzel şey hatır bilmek… İnsana inanılmaz bir mutluluk veriyor. Rahmetli Bibim’in çocukları Musa Gül ve ailesi geldiler bayramlaşmaya.
Bu arada İstanbul Ahlatisder yönetim kurulundan Metin Avcı’da köydeki evimizi bayramlaşma amaçlı ziyaret etti sağolsun.
Tabi akrabalardan bahsederken bu arada köyümüzdeki komşularda ailecek bayramlaşmaya geliyorlardı.
Dolu dolu muhteşem bir bayram geçiriyorduk. Ziyaret etmek, hal hatır sormak ne güzel bir şey değilmi? İşte Böyle olur Ahla’tta bayramlaşma…
Bayramın ilk 2 günü misafirlerimizi ağırladıktan sonra, son günde biz iade-i ziyaretlere başladık. Ve dahi ismini sayamadığım bir çok ata dostu baba yadigarları ve onun çocuklarını ziyaret ettik.
Belki Ahlat’ta yaşayanlar için normal görünse de, benim gibi gurbette yaşayanlar için bunlar muhteşem ve özlem dolu şeylerdi.
Daha anlatmadığım ve sayfalara sığmayacak şeylerle dolu dolu bir AHLAT’TA BAYRAM daha sona erdi.
Gelecek Haftadan itibaren, Ahlat’ta geçirdiğim diğer günlerden kesitler, esnaf ziyaretlerimden, Belediye Başkanımız Mümtaz Çoban, Kaymakamımız ve Jandarma komutanımız ile hasbihalimizden,
Emniyet müdürünü ziyaretimi kaleme alacağım.
Sonraki yazılarımda İstanbul’daki Ahlat derneği , faaliyetleri, yönetimindeki üyelerden bahsedeceğim.
Ve yine Adına; “ İstanbuldan Ahlata köprü” dediğim İstanbul da yaşayan ve mutlaka birinizin akrabası ve tanıdığı olan aileleri, çocukluğumdan Ahlat hatıraları vb. konuları kaleme alacağım.
Zira genel konularla ilgili Mercekhaber gazetesinde yazıyorum..
Ahlat’la kalın… Sevgilerimle…