Evet bir bakalım dünyaya… Her yerde (Özellikle Müslüman coğrafyalarda) zulüm, haksızlık, insanlık dışı muameleler, vahşice katliamlar ve daha neler neler. Hepimiz her gün televizyonlarda tüm bu vahşetleri film seyreder gibi seyrediyoruz. Kardeş kardeşi öldürüyor olmuş miras veya abuk subuk sebeplerle. Dost dostun kuyusunu kazar olmuş. Sözünde durmak ve borcunu ödemek için tüm servetini gözünü kırpmadan harcayan değil, sözünde durmamak ve borcunu ödemek için taklalar atılır olmuş. Komşu komşunun hatırını sormaz olmuş. Çalışan işinin hakkını, İşveren çalışanının hakkını ve maaşını vermez olmuş. Evlatlar anne babalarına saygıyı unutur olmuş. Küçükler büyüklere saygıyı, büyükler küçüklere sevgiyi unutur olmuş günümüzde.Tüm bunların üzerine geçtiğimiz günlerde yaşadığım bir olay beni çok ama çok etkiledi. Hatta bu olayı kısaca facebook sayfamda özetle anlattım. Olay Aydınlıdaki bir sürücü kursunda cereyan etti. Malumunuz İkizlerim 18 yaşlarına girdiler ve ehliyet için sürücü kursuna kayıt yaptırıyordum. Giriş katında Müdür beyle çay içiyorduk. Kapıdan 40’lı yaşlarda üstü başı kir pas içinde saçı sakalı uzamış bir adam girdi. Biz para falan isteyecek sandık ilk başta. İyi Türkçe konuşamıyordu; “Abe selam ben geçen sene gelmişti, ben açtı senden yardım istemişti, sende bana 100 lira vermişti (Parayı tam net hatırlamıyorum). Ben o parayı sana geri ödeme ve helallik almaya geldi” dedi. Bizim tüylerimiz diken diken olmaya başlamıştı bile… Adam devam etti; “Ben 1 sene çalıştı para biriktirdi, hindi vatanım Urumçi gidiyor. Kazandığı 15.000 TL ile gidip ülkemde aç insanlara un alacak ve gene geri gelip çalışacak” dedi. Bizim gözlerimiz dolmuştu bile. Müdür bey; “Ben o parayı verdiğimde sana helal etmiştim geri almam” dedi. Adam; “Ben Müslüman Uygur Türkü, Urumçi ve ülkemde zulüm vahşet var açlık insan çok. O zaman senin paranla un alam onlara” dedi ve gitti. Gözlerimizden yaş akacaktı nerdeyse. Bu durum beni çok ama çok etkiledi, şu an yazarken bile gözlerim doluyor. O gece sabaha kadar düşündüm. Müslümanlar ve dahi ülkemdeki insanlar birbirlerine neler yapıyorlar. Bu adam binlerce kilometre uzaktan ve sonunu düşünmeden gelip perişanlıkla çalışıp para biriktiriyor ve bu parayı gidip ülkesindeki insanlara harcayacağım diyor. Eli öpülesi bir adammış vesselam. Şimdi hemen burada bir şey belirtmek istiyorum; “Gelen kişinin kimliğini anlattım burada, Kişi Filistinli Arap veya Suriyeli Kürt olsaydı bu cümleleri kullanırdım. Benim burada vurgulamaya çalıştığım İNSANLIĞI’ dır. Velhasıl Bu adam, İnsanlık öğrenilecek insanlar var hala dedirtti bana…