Merhaba sevgili okurlarım.

Hatırlayacağınız üzere, 25 Ekim günü bir yakınımı hastanede ziyarete gittiğimde, arabam soyulmuştu ve sonrasında gelişen olayları önceki yazılarımın birinde köşeme taşımıştım.

Çok şükür ki, olay aydınlandı ve zanlı yakalandı. Arabada o gün tesadüfen bulunan ve çalınan bir miktar parada tarafıma iade edildi (Araçta para bulundurmam ama o gün aceleden aklımıza gelmedi).

Şükür ki kazancımız helaldir, çok dua aldığımı da zannediyorum, o nedenledir ki gelmez dediğimiz yerden paramız iade geldi. Yaradana hamdolsun kimsenin kazancında gözümüz yok, dostlarımızın zenginliğini kendi zenginlimiz, üzüntüsünü de üzüntümüz sayarız. Olaya dönecek olursak; Zanlı 45’li yaşlarda bir Suriyeli. Bazılarınızın hemen içinizden, işte Suriyelileri doldurursanız böyle olur dediğinizi duyar ve ön yargılı davrandığınızı hisseder gibiyim. Olayın aslı öyle değil işte, tam bir dram.

Adamın anlattığına göre, yaklaşık 2 yıl önce Suriye’den Türkiye’ye gelmişler. Ellerindeki yaklaşık 50.000 Türk lirası karşılığı ile bir iş tutturmak istemişler. Bizim Müslüman! Kardeşlerimizde hemen yardıma yeltenmişler. İş kurma vb. işlemlerle  kandırıp ellerinde ne var ne yok almışlar. Bununla da yetinmeyip adamları yaklaşık 40.000 TL borçlandırmışlar. Adamcağız fabrikanın birinde düşük fiyatla işe başlamış, ama yeter mi o borcu ödemeye aylık 600 TL civarı para. Üstelik 16 kişilik bir aileye. O parayla aylık ekmek dahi zor alıyorlarmış. Gel zaman git zaman, iyice sıkıştırmaya başlamışlar gerçekte olmayan alacakları için. 16 kişi diyorum, Adamın kardeşi ve yeğeni savaşta ölmüş, kendi ailesine ve kardeşinin ailesine bakmaya çalışıyormuş. Son gelişlerinde, 1 ay süre vermişler yoksa kızlarından birini karşılık olarak alırız demişler. İşte olayın başlangıç noktası da bu olmuş. Benim araçla birlikte,4-5 aracı soymuş ve Yaklaşık 39.000 civarında bir para biriktirmiş. Harcamamışlarda o parayı, bu beladan kurtulma ümidiyle. İşte harcamadıkları içinde bizim paralar iade geldi. Oysa bizim kötü insanımızı tanımamış garibim, onu verseydi bir o kadarda yine isterlerdi.

Adam; “ Abi adamların ağzından Allah, iyilik tarzı konuşmalar eksik olmuyordu, benim kanma sebebimde bu” diyordu. Haklı adamcağız nerden bilsin bizim insanımızı, Facebook ta mesajlarına ve paylaşımlarına bakıyorsun; Tam inançlı, İnsancıl, iyiliksever bir melek, gerçeğe bakıyorsun üç kağıtçı, insanları kandıran ve dolandıran Hıristiyan’dan da alçak bir çakma Müslüman. İşte tamda bu ve benzeri nedenlerle Müslümanım diyenler hep acı çekiyor, kurunun yanında yaşlarda yanarak tabi…

Paramı aldım, adama daha iyi şartlarda iş sözü verdim. Bana sordular, şikayetçimisin diye.  Adama baktım ve bana söz versin bir daha hırsızlık yapmayacağına dair dedim. Adam söz verdi,  bende şikayetçi olmadım. Diğer aracı soyulanlar ne yaptılar bilmem. Bu olay bana sürekli duyduğum ve önceki yazılarımdan birinde kaleme aldığım, insanlarımızın Suriyelilere bakış açılarını getirdi aklıma. Allah Kimseyi vatansız ve devletsiz bırakmasın. İçlerinde gerçekten kötüler yokmu ? Elbet vardır. Peki Suriyeli olmayıp, hemen yanımızda dolaşan görünüşü başka, içi hainlik ve üç kağıtçılık dolu insanlarımız yok mu?

O halde olaylara Suriyeli veya buralı diye bakmayacağız, İyi olana iyi, kötü olana kötü diyeceğiz. Bir zümreden birkaç kişinin yaptığını o zümreye mal etmeyeceğiz. Vicdanlarımızı köreltmeyeceğiz. O garibanlara ve vatansızlara kol kanat gereceğiz elimizden geldiği kadar. Bazılarınızın niye geldiler, ülkelerinde kalıp savaşsalardı dediğinizi duyar gibiyim. İnanın biz sormadan bu sorununda cevabını verdi adam. Dedi ki; “Hep aynı soruyu soruyorlar niye geldiniz ve savaşmadınız? Kiminle, kime karşı, kim için savaşalım. Dünya kadar örgüt var ve hepsi birilerinin çıkarına hizmet ediyor.”

Evet aynen böyle dedi adam. Bence haklı olduğu yönler var bu cümlelerde. Öyle yada böyle, bize sığınmışlar, öyleyse bizde ümmet olduğumuz bilinciyle kardeşlerimize sahip çıkacağız. Tarih boyunca atalarımızın yaptığı gibi mazlumlara (Yahudilere bile sahip çıkmış ataların torunlayız) sahip çıkacağız.

Birilerini peşinen suçlamadan önce aynaya bakacağız ve bakmalıyız da… Şimdi soruyorum; O Suriyelimi suçlu yoksa…..

 Vicdanla kalın…